16 Aralık 2008 Salı

yay yay yeee le ley ley leeee



kadıköy burger king de bir arkadaşınızı beklemek zorunda kalırsanız saga sola bakınmaktansa gözlerinizi kapayıp inceden inceden arkada çalan şarkıya dikkat edin.bir ay kadar önce bu deneyimi yaşadım.gözlerimi kapadım ve o ince ince çalan, pazar günü yayınlanan otomobil yada havacılık programlarında kullanılanlara benzeyen, yay yay yeee le ley ley leee sızlanmasının nakarıtını oluşturdugu o yavşak şarkıyı dinlemeye koyulmuştum.herkes her şarkıyı sevmek zorunda degil ama bu şarkının özelligi ya hiç bitmiyor olması yada insanı zamanın nasıl geçtigini anlayamayacak hale getirmesi.bir buçuk saate yaklaşan bekleme süremi bilinç altına yerleşen yay yay yeee le ley ley leee melodisiyle geçirmek çok korkunç bişey olsa gerek.ama o günün asıl kabusu bunun kendi kafamın içinde gerçekleştigini mi yoksa dışarıdan bi kuvvet tarafından yöneltigini anlayamamadı.arkadaşlarımı beklemiştim ama uyuz oldugum melodi devam ediyordu.her defasında daha da kıvrılan bir erkek sesiyle bu şarkı tekrar ediyordu.tükenmiştim.


dün yine kadıköy burger kinge yolum düştü.bir arkadaşımı görmem gerekti.yine yiyecegi yemege ve edecegi muhabbete odaklanan insan beyni kendisi için kurulmuş olan tuzaktan habersizdi.önce patateslerimi bitirdim.onlar tükenirken görüşmem gereken arkadaşımla bir kaç dedikodu yaptık.sonra hamburgerimi dişledim.yarısına geldigimde kendimi önüne atılmış yemi yerken harekete geçen düzenegin üzerine kafes kapattıgı bir güvercin gibi hissettim.ben bir güvercin kadar masum yemegimi yerken beni yakalayan avcı burger king in kahkahaları yay yay yeee le ley ley leeee şeklinde yeryüzünde yankılanıyordu.evet bir ay sonra yine bu tuzaga düşmüştüm.o şarkı devam ediyordu.hala ardarda durmaksızın çalıyordu.bu nasıl mümkün olabilirdi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder